Çankaya İlçesi’nde 1960’lı yıllarda konut üretiminin en yoğun gözlemlendiği mahallelerden birisi olan Remzi Oğuz Arık Mahallesi’nde yer alan Mavi Apartman bölgedeki erken dönem yapıları içinde yalın tasarımı ve akılcı planlaması ile günümüze kadar korunmuş ender örneklerden birisidir. Yüksek Mühendis Fuat Diriken tarafından tasarlanan yapının mimari projesi 1955 yılında onaylanmıştır. Eğimli bir arazide konumlanmış olan Mavi Apartman, kot farkından yararlanılarak elde edilmiş iki bodrum kat, zemin kat ve iki normal kattan oluşmaktadır. Sümerbank Arsa Alma ve Ev Yaptırma Kooperatifi tarafından inşa ettirilen yapıda her katta üç daire bulunmaktadır.Bir geçiş dönemi ürünü olan Mavi Apartman, yapı endüstrisinin kısıtlı imkânlarına karşın, yoğun yapılaşma içerecek biçimde tasarlanmıştır. Bölgesel bazı mimari öğeler ile dönemin modern apartmanlarından izleri bünyesinde barındıran bir tasarım anlayışı ile ele alınmış olan yapı, tek bir dikdörtgen prizma kütle olarak çözümlenmiş; kütle, balkonlarla hareketlendirilmiştir. Yapının tüm cephelerinde gün ışığından mümkün olduğunca yararlanmak üzere geniş cam yüzeyler kullanılmıştır. Yapının Bestekâr Sokağı karşılayan ön cephesi bodrum katlarda eşit aralıklarla yerleştirilmiş pencere düzenine sahipken, zemin katta Fransız balkonu biçiminde tasarlanmış olan pencereler merkeze alınarak köşeler sağır bırakılmış, üst katlarda ise merkeze yatayda uzanan balkonlar yerleştirilmiştir. Yapının girişi kuzey cephesinde yer almakta, girişe yoldan bir köprü ile ulaşılmaktadır. Bu cephede farklı formdaki pencereler ile dairelerdeki işlevler cepheye yansıtılmış, ıslak hacimler yatay şerit betonarme mimari elemanlarla kapatılmış, böylece cephede tasarım kurgusu tamamlanmıştır. Yapının diğer cepheleri ise yatayda balkonların bir araya gelmesi ile oluşturulmuş, yapı kırma çatı ile sonlandırılmıştır. Mavi Apartman tam bir dikdörtgen içinde çözümlenmiş planlara sahiptir. Eğimli araziye oturan yapıda ikinci bodrum katı servis ve depolama fonksiyonlarına ayrılmışken, üst katlara daireler yerleştirilmiştir. Yapının düşey sirkülasyon çekirdeği planlarda merkezde konumlandırılmış, dikdörtgen planlı bu çekirdeğin batısına iki daire yerleştirilirken, doğusuna bir daire yerleştirilmiştir. Batıda bulunan daireler birbirinin simetriğidir ve bu dairelere misafir odası, mutfak ve holle doğrudan ilişkili antreden ulaşılmaktadır. Bu dairelerde mahremiyet gerektiren özel alanlara geçiş holün bağlandığı bir koridorla sağlanmıştır. Ana sirkülasyonun doğusunda yer alan daire de benzer bir kurgu ile dikdörtgen plana oturtularak tasarlanmıştır. Bu dairede hol merkezde yer almakta, tüm mekânlar holün etrafında konumlanmaktadır. Her üç dairede de salon misafir odası ve oturma, yemek bölümü olarak ikiye ayrılmış, hol oldukça geniş bir aydınlığa açılmıştır. Bu çerçevede Mavi Apartman yalın tasarım anlayışı ve dönemler arası farklı arayışları bünyesinde barındırması ile özgün bir konut örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yük Müh. Fuat DirikenDiploma No: 13672523/7-9 parsellerin ifrazıyla 2523/37-38 olmuştur.
Muteber OsmanpaşaoğluGörüşmeyi Yapan: Tezcan Karakuş CandanGörüşmeyi Derleyen: Tezcan Karakuş CandanGörüşme Yapılan Kişi: Muteber OsmanpaşaoğluGörüşmeden Derlenen Bilgiler Görüşme yapılan kullanıcının verdiği bilgiler, binada daha önceden oturan kişilerden aktarılan bilgilerdir. Mavi Apartman’da altı yıldır oturan Muteber Osmanpaşaoğlu görüşme sırasında hem binanın tarihçesine hem de Bestekar Sokak’ın tarihçesine dair değerlendirmelerde bulunmuştur. Apartmanın çevresiyle birlikte ele alındığı görüşmede mahalle kavramının giderek yitirilmesi eleştirel olarak anlatılmıştır.“Mavi Apartmanı’nda altı yıldır oturuyorum; binanın geçmişi çok daha eski. Güzel bir bina, sokaktaki diğer binalarla uyumu çok güzel. Eski mahalle havasını yitirdi. Bestekar Sokak eski bir konut bölgesi ama son dönemlerde bu özelliğini kaybetti. Apartman yarı yarıya konut ve işyeri.” Apartman eski bir kooperatif yapısıdır. Sümer Kira Kooperatifi tarafından yapılan apartmandan bölgede kaç adet olduğu konusunda kesin bilgi yoktur. Ancak bölgede, kooperatif binası özelliği taşıyan iki bina daha günümüze kadar ulaşmıştır.“Apartman eski bir kooperatif binası, Sümer Kira Kooperatifi’nce yapılmış. Apartmanda yöneticilik yaptığım dönemden hatırlıyorum, elektrik-su faturaları kooperatif adına geliyordu. Aslında arkasındaki parselle, Tunus Caddesi’nden girilen, tek parselmiş; sonra ifraz yapılmış, ayrılmış. İki ayrı parsel olarak kullanılıyor. Aynı yıllarda orada da bizimki ile birlikte bir apartman yapılmış.” Apartman iki bodrum, bir zemin kat ve iki normal kat olmak üzere beş katlıdır. 16 dairenin bulunduğu apartmanda yol kotunun altında 2,5 kat, katlarda ise üçer daire bulunmaktadır. Katlarda bulunan iki daire iki oda bir salon, diğeri ise üç oda ve bir salondan oluşmaktadır. Binanın eski ve kot altında iskan edilebilir olması nedeniyle kanalizasyon sorunlarının yaşandığı kullanıcı tarafından dile getirilmiştir. Muteber Osmanpaşaoğlu evi edindikten sonra kendi ihtiyaçlarına göre tadilat yapmıştır. Apartmanda bulunan tüm dairelerde hemen hemen her kullanıcının kendi ihtiyaçları doğrultusunda tadilat yaptığı da görüşmede ifade edilmiştir.“Zaman içerisinde herkes tadilat yapmış durumda dairesinde. Ben de değiştirdim, biraz değiştirdim. Salon ve iki odaydı, salondan bir oda elde ettim. Üç oda salon gibi oldu; salonda bir girinti vardı onu kapatarak oda elde ettim. Oda büyüklükleri fena değil ama mutfağımız oldukça küçük ve ışıklıktan aydınlanıyor. En üst kat olduğu için ışıkla ilgili sıkıntımız yok. Baca sorunu var, şofben bağlanamıyor, yemek pişirildiğinde evin içine koku yayılıyor. Yapıldığında Işıklığın üstü açıkmış fakat içeriye toz giriyor, bir şeyler düşüyor diye kapatılmış; o da kokuların çıkmasını etkilemiş. Bizimki küçük bir daire, iki oda bir salon; ama daha büyük olanlar da var üç oda bir salon gibi. Hepsi aynı şekilde katlarda, her katta üç daire var. Kattaki üç daireden ikisi iki oda bir salon, birisi üç oda bir salon olarak planlanmış. Binadaki daireler çok el değiştirmiş, eskiden beri oturan yok. Binayı satın aldığımızda daire orijinaldi, sonradan değiştirdik.”Apartmanın özel tasarlanmış bölümleri kullanıcı tarafından beğeni ile anlatılmıştır. Salonun dış cepheye açılan penceresi olmasına rağmen; ışıklığa açılan penceresinin de bulunması salonda loş ışıkla yeni bir ışık-mekan ilişkisi oluşturmuştur. Kimi kullanıcı ışıklığa açılan pencereyi kapatırken, kimisi mimarın yaratmaya çalıştığı bu ışık tasarımını kendi bakış açısıyla yeniden yorumlayarak üretmiştir.“Örneğin ışıklıktan benim salonuma açılan bir pencere var. Güzel, sık bölmeli, kare kare doğramalı bir pencere vardı. Çok harap olmuştu, onu söktük ve cam tuğlalı bölme yaptık. Diğerleri oraları tamamen kapatmış ya da ayna koymuş. Salonun dışarıyada penceresi var ama ışıklıktan da pencere yapmışlar, çok güzel bir ışık alıyor salon. Benimki en üst katta olduğu için avantajlı” Dairede orijinal bölümler olmakla birlikte kullanıcı yeni yapı malzemeleri ile kısmi değişiklikler yapmıştır. “Binanın içerisindeki kapılar orijinal, onları değiştirmedim; dış pencereler değişti. Salonumuz orijinal parkesi ile duruyor. Diğer tarafların yer döşemeleri marleydi, çok haraptı, belki de öncesi mozaikti.”Dairelerin planlanması sürecinde dönemin yaşam-mekan ilişkisi göze çarpmaktadır. Mutfak sadece pişirme mekanı olarak kullanıldığı için küçük metrekareye sahiptir. Yemek odasının mekansal olarak salonla birlikte çözümlendiği, rahat ve özel bir işlev üstlendiği görülmektedir. “Mutfak çok küçük, mutfağın karşısındaki oda yemek odası; pişirme mutfakta, yeme ise yemek odasında yapıldığı için olabilir. Çok özel detayları yok. Banyomuz küçük, idare eder durumda. Dışarıda balkon parapetleri orijinal, üçgen bir saçak var girişte, o orijinal. Mimarın adını hatırlamıyorum. Mutfakta değişiklik yaptım, tezgahı büyüttüm.”Apartman aşağıdan yukarıya değil, yukarıdan aşağıya ısınmaktadır. Bu açıdan kullanıcı ısınmanın çok iyi olduğundan söz etmiştir. Kazan dairesi diğer yapıların tersine çatı arasında bulunmaktadır. Asansörün olmaması engelliler ve yaşlılar tarafından apartmanın tercih edilmemesine yol açmaktadır. Daha çok çalışanların oturmasına neden olan bu durum komşuluk ilişkilerinin çok gelişmiş olmaması, apartmanın sosyalliğinin sokağın hareketliliği ile sınırlı kalması sonucunu doğurmuştur. “Isınması çok iyi, ısınma sistemi yukardan başlıyor. Şemsiye sistemle yapılmış, yukardan aşağıya ısıtılıyor. Çatı arasında bir kazan var, oradan aşağıya doğru iniyor. Asansörümüz yok. Yaşlılar için uygun değil. Apartmanın giriş kapısı orijinal, yapıldığı zamandan. Komşuluk ilişkileri çok iyi değil, yüzeysel görüşmeler var; kalabalık aile yok. Gece yaşantısı çok hareketli bir bölge, son bir yıldır da direniş mekanı gibi oldu, hareketli; hafta sonları çok yoğun trafik oluyor. Çok geç saatlere kadar sesler evimizin içerisinden duyuluyor.”Apartmanın yapıldığı dönemde, apartmanın giderlerinin karşılanması için tüm mülk sahiplerinin ortak olduğu bir daire yapılmıştır. Önceleri kapıcı dairesi olarak kullanıldığı düşünülmekle birlikte, zaman içerisinde yaşam tarzı ve ihtiyaçların farklılaşması ile kiraya verilmiştir. Elde edilen kira geliri apartmanın bakım ve giderleri için kullanılmaktadır.“Apartmanda bir tane ortak hisseli bir daire var, apartmanın ortak mülkü; kiraya veriliyor, geliri apartman giderleri için harcanıyor. Mekânın kirası demirbaş geliri olarak ayrı hesaba yatırılıyor. Baştan beri böyle planlanmış, zemin katta çok iyi pozisyonda değil ama üç oda bir salon.”Apartmanın mekansal kullanım açısından göze çarpan en önemli özelliği, bir kooperatif yapısı olmasına rağmen, her katta farklı büyüklüklerde dairelerin yer almasıdır. Dairelerde salonda ışıklıktan yararlanılması ile farklı bir zenginlik yaratılmıştır. Isınma sisteminin aşağıdan yukarıya değil, yukarıdan aşağıya kurgulanması, dönemsel olarak farklı bir ısınma teknolojisinin kullanıldığını ortaya koymaktadır.